Sedegor
Engellendi
- Katılım
- 14 Eki 2012
- Mesajlar
- 2,153
- Tepkime puanı
- 85
- Puanları
- 8
Değerli dostlar!
Hemen her zaman devlet, ülke hakkında konuşacak olsam her serefinde sözde hür özde esir milletiz derim.
Bu konuda bu görüşüme yine katkı nitelikte.
Ülkemiz 1946 dan beri Amerikanın hazırladığı bir yasayla kıskanç altına alınmıştır. Dar kafalı insanlar Lozan anlaşmasına baglasada her şeyi, malisef gizlenen bir çok mesele bu milletin üzgürlügünü kısıtlamakta!
1946 larda Amarekinanın hazırladığı ve halâ uygulamada olan yönetmelikte olan bu kanun yeraltı kaynaklarıyla alakalıdır .
Bu yasa ve maddeler, malisef kendi ülkemiz ve yerli şirketlerimizi aşırı şekilde kısıtlamakta!
Türkiye bu yasaya göre sadece Güneydoğu Anadoluda ve bazı bölgelerde belli derinlikte ve yılda en fazla 15 sondaj çalışması yapabilir!
Aslında PETROL ARAMAMA KANUNU diye arastırırsanız bir çok ayrıntıya ulaşırsınız!
Orta Doğunun en büyük rezerv kaynakları aslında Turkiyededir. Bir çok maden yatağı olduğu gibi. Bu gün tecnelojinin gelişmesiyle LANSAD uydularından dahi bu rezervler ap açık görülmektedir.
Lakin derinliği 5000-6000 metre kadardır. Karadeniz başta olmak üzere Doğu tamamen kaliteli petrol yatagıdır!
Ama elimize verilen bir yasa olduğundan dolayı bir petrol denizi üzerinde yasasakta günlük çıkardığımız petrol varil sayısı gülünç bir durumdadır! Bu miktar Batman'da sadece günlük 15 -20 varil kadardır!
Türkiye neden dışa bağımlı neden çıkarmıyor sorularını sormak adeta yasak olduğu gibi bu güne kadar işin üzerine giden bazı Siyaset adamları ya hayatını kaybetmiş yada siyasi hayatı son bulmuştur!
Bir damla petrol bir damla kana eş değerdir diyen Siyonistler petrol çıkan her yeri kan gölüne cevirmistir!
Aslında Osmanlının parçalanması dahi sadece petrol kaynaklarıyla ilisiktir!
Bu gün gelinen son noktada istila edilen kaynaklar tükenmek üzere olup, en büyük ve bakir kalan kısmı sadece Türkiye topraklarındadır!
Bu yüzdendirki Türkiye parçalanmak bölünmek küçük lokmalar halinde yenilir şekle sokulmak isteniyor.
Bu gün gelinen Federasyon - Başkanlık Sistemi dahi sadece bununla alakalıdır! Zira AKP nin özü Halifelige yakındır. Ama her görünenin dışı içi gibi değildir!
Kimi Ülkede seçim ve sandık var desede hepsi boş laf onlar kimi isterlerse onu getirir kimi isterlerse onu götürürler! Geçin bu sağcı o solcu kimliğini dahi. Hepsi satılmış hepsi maşadan ibaret kukladırlar!
Boyun eğmeyen ya ölür ya siyaseti bırakır işin özü budur!
Biz defineciler kanunlardan muzdarip iken. Devlet kendi yeraltı kaynağını çıkarıp kullanamıyor!
Yazamadıgım aklıma gelmeyen çok ayrıntı var. Googleden dahi bu konuyu arastırırsanız bir çok ayrıntı çıkacak karşınıza!
Petrol arama kanunlarına iyi bakın tüm yer altı zenginliklerinin neden cıkarılmadıgını göreceksiniz!
Hemen her zaman devlet, ülke hakkında konuşacak olsam her serefinde sözde hür özde esir milletiz derim.
Bu konuda bu görüşüme yine katkı nitelikte.
Ülkemiz 1946 dan beri Amerikanın hazırladığı bir yasayla kıskanç altına alınmıştır. Dar kafalı insanlar Lozan anlaşmasına baglasada her şeyi, malisef gizlenen bir çok mesele bu milletin üzgürlügünü kısıtlamakta!
1946 larda Amarekinanın hazırladığı ve halâ uygulamada olan yönetmelikte olan bu kanun yeraltı kaynaklarıyla alakalıdır .
Bu yasa ve maddeler, malisef kendi ülkemiz ve yerli şirketlerimizi aşırı şekilde kısıtlamakta!
Türkiye bu yasaya göre sadece Güneydoğu Anadoluda ve bazı bölgelerde belli derinlikte ve yılda en fazla 15 sondaj çalışması yapabilir!
Aslında PETROL ARAMAMA KANUNU diye arastırırsanız bir çok ayrıntıya ulaşırsınız!
Orta Doğunun en büyük rezerv kaynakları aslında Turkiyededir. Bir çok maden yatağı olduğu gibi. Bu gün tecnelojinin gelişmesiyle LANSAD uydularından dahi bu rezervler ap açık görülmektedir.
Lakin derinliği 5000-6000 metre kadardır. Karadeniz başta olmak üzere Doğu tamamen kaliteli petrol yatagıdır!
Ama elimize verilen bir yasa olduğundan dolayı bir petrol denizi üzerinde yasasakta günlük çıkardığımız petrol varil sayısı gülünç bir durumdadır! Bu miktar Batman'da sadece günlük 15 -20 varil kadardır!
Türkiye neden dışa bağımlı neden çıkarmıyor sorularını sormak adeta yasak olduğu gibi bu güne kadar işin üzerine giden bazı Siyaset adamları ya hayatını kaybetmiş yada siyasi hayatı son bulmuştur!
Bir damla petrol bir damla kana eş değerdir diyen Siyonistler petrol çıkan her yeri kan gölüne cevirmistir!
Aslında Osmanlının parçalanması dahi sadece petrol kaynaklarıyla ilisiktir!
Bu gün gelinen son noktada istila edilen kaynaklar tükenmek üzere olup, en büyük ve bakir kalan kısmı sadece Türkiye topraklarındadır!
Bu yüzdendirki Türkiye parçalanmak bölünmek küçük lokmalar halinde yenilir şekle sokulmak isteniyor.
Bu gün gelinen Federasyon - Başkanlık Sistemi dahi sadece bununla alakalıdır! Zira AKP nin özü Halifelige yakındır. Ama her görünenin dışı içi gibi değildir!
Kimi Ülkede seçim ve sandık var desede hepsi boş laf onlar kimi isterlerse onu getirir kimi isterlerse onu götürürler! Geçin bu sağcı o solcu kimliğini dahi. Hepsi satılmış hepsi maşadan ibaret kukladırlar!
Boyun eğmeyen ya ölür ya siyaseti bırakır işin özü budur!
Biz defineciler kanunlardan muzdarip iken. Devlet kendi yeraltı kaynağını çıkarıp kullanamıyor!
Yazamadıgım aklıma gelmeyen çok ayrıntı var. Googleden dahi bu konuyu arastırırsanız bir çok ayrıntı çıkacak karşınıza!
Petrol arama kanunlarına iyi bakın tüm yer altı zenginliklerinin neden cıkarılmadıgını göreceksiniz!
Son düzenleme: