Yaklaşan tehlike!Susuzluk ve kuraklık!

Ekli dosyayı görüntüle 288377

Merhabalar sevgili hobidaşlar,
Nette gezinirken es kaza böyle bir fotoğrafa denk geldim,
Manzarayı görünce insanın tüyleri diken diken oluyor maalesef,
Dünya coğrafyasının hemen hemen yarısı kuraklık ve susuzluk sıkıntısı çekerken bizler cennet vatanımızda bu konuda ne kadar rahatız değilmi..?
Fakat bunun böyle ne kadar gideceği ne malum?
İklim değişiklikleri, küresel ısınmalar, kurulan santraller, bunlar yetmiyormuş gibi bilinçsizce tüketimler ve israf.
Emin olun tehlike adım adım bize yaklaşmakta ve bizler bunun farkındayız ya da değiliz bilemem fakat dünya genelindeki veriler bunun olacağını söylüyor, en azından bir şeyler yapabiliriz.
Etrafımızdakilere özelliklede küçüklerimize suyun önemini nasıl tüketeceğimizi israftan kaçınmamız gerektiğini öğütleyebiliriz.
Karınca misali nokta kadar faydamız olsun yeter.
Eski medeniyetler hayatta kalabilmek adına kendi yaşam alanlarını suyun yakınında yada çevresinde kurduğunu, suyu taşıyabilmek için künkler, kanallar, dehlizlerin yapıldığını her defineci bilir hatta savaşların bile su kaynakları yüzünde çıktığınıda…!
Buradaki ve bu başlıktaki amacımız ve gayemiz sadece bizler bilinçli birer defineci olarak bu olaya biraz farkındalık yaratmaktır.
Defineci insan demek sadece çil çil altın peşinde koşan değil, doğa sever, hayvan sever, çevre sever ve merhametli insan demektir.

Herkeze selamlar, saygılar.

Bir yer bilimci olarak genel anlamda yaptığım iş su etütleri. İş yaptığım yerlerin başında Kurumlar ve Şahıslar geliyor. Her geçen yıl su bulma şansımız gittikçe azalıyor. Bu işin içinde olduğum için durumun ne kadar vahim olduğunun farkındayım. Maalesef yeterince büyük ormanlık arazilerimizde artık yok. Bilinçsiz su tüketimine girmek bile istemiyorum. İklim şartları da ortada zaten. 1 sene boyunca yağacak olan yağmurlar bir kaç günde boşalıyor ve haliyle toprak bunu yeterince içine alamıyor. Çoğu bölgeye artık kar bile yağmıyor. Gelecekte su savaşları olacak lafını bırakmalıyız, çünkü şu an o savaşın içindeyiz.

Emeğine sağlık kurbanım

bir honi düşünün içi su dolu, ilk başlarda yavaş azalır ama sonra düşüş o kadar hızlanırki bir anda yok oluvermiş,
barajlarıda honiye benzetebiliriz, bana göre durumun ne kadar vahim olduğunu henüz idrak edebilmiş bile sayımayız,

eskiden kapı pencere kasaları ev ve ambarlarımız hep ahşap idi,
uzunca bir zamandır yerini plastik metal ve betonlar almasına rağmen tam ters istikamette ormanlarımız yok oldu, o sebepten bu sebepten,
şimdi burda topu devlet erkanına atma niyetinde değilim yanlış anlaşılmasın....
bizim orda maden şirketi,, gözünün alabildiği onca dağı taşı kel tepeye çevirdi halen devam ediyorlar...

işlerinin bittiği bölgeyi ağaçlandırmayı neden şart koşmazlarki ? sözleşmede vs,
bazen bir nusibet bin nasihattan daha evladır ya,