sağdan soldan üstten alttan yukardan aşağıdan kıyıdan köşeden haberler

sandalci14

Operatör
Katılım
8 Ocak 2019
Mesajlar
1,253
Tepkime puanı
1,158
Puanları
17
Yaş
48
Konum
ankara
İngiltere’ye Kaçırılan İki Önemli Eser Türkiye’ye Getirildi

Türkiye’den İngiltere’ye kaçırılan Sidamara tipi lahit ve yaklaşık 5.000 yıllık bir araba modeli Türkiye’ye geri getirildi. Eserler Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenecek.

Isparta kökenli Sidamara tipi lahit.
Isparta kökenli Sidamara tipi lahit ile MÖ 2. ya da 3. bine tarihlendirilen bir araba modeli eseri, 15 Şubat’ta İngiltere’den Türkiye’ye iade edildi.


Londra’ya kaçırılmış


1980’li yıllarda Isparta Göksöğüt Belediyesi tarafından 5 parçaya bölünmüş olarak tespit edilen ve Belediye’ye taşınan Sidamara tipi bir lahit, Isparta Müzesi Müdürlüğü’ne taşındığında 3 ana parça ve ufak birkaç parça olarak kayıtlara geçti. 1987 yılında Prof. Dr. Mehmet Özsait tarafından fotoğraflanan eserlerin eksik parçalarını, Prof. Dr. Volker Michael Strocka, 2015 yılında yaptığı bir araştırma sırasında fark etti.


Esere ait iki parça, Londra’daki Sotheby’s Müzayede Evinin 1988 yılında bastığı müzayede kataloğunda yer alıyordu. Eserlerin parçaları, ilk fotoğraflandığı 1987 yılı ile müzeye taşındığı 1988 yılı arasında çalınmıştı.



Kültür ve Turizm Bakanlığına Prof. Dr. Musa Kadıoğlu aracılığıyla konunun bildirilmesi üzerine, hem Kültür ve Turizm Bakanlığı hem İçişleri Bakanlığı İnterpol-Europol Dairesi Başkanlığınca, Sotheby’s Müzayede Evi ile irtibata geçildi ve katalogda yer alan parçaların 1988 yılında kimlere satıldığı soruldu.


Müzayede Evi, eserlerin bir şahıs tarafından satışa sunulduğunu, 1989 yılında iki ayrı alıcıya satıldığını, gizlilik kanunları sebebiyle alıcıların isimlerini açıklayamayacaklarını bildirdi.

MÖ 2 ila 3. bin yıllara ait, öküzler tarafından çekilen bir araba modeli.
Satışa çıkarılıyordu


Yeri tespit edilemeyen ancak Türkiye’deyken çekilmiş fotoğrafları bulunan eserler, Interpol Çalıntı Sanat Eserleri Veri Tabanına kaydettirildi ve uluslararası alanda arattırılmaya başlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı uzmanlarınca Christie’s Müzayede Evi’ne ait bir katalog taranırken bu parçalardan birinin 4 Aralık 2019 tarihinde satışa çıkarılacağı tespit edildi.


İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Interpol-Europol Dairesi ile irtibata geçildi, anılan birim ivedilikle İngiltere polisi ile temas kurdu ve eserin satışı ileri seviyede tetkikler yapılması için geçici olarak durduruldu. Türkiye tarafından sağlanan veriler sayesinde yasadışı olarak Türkiye’den çıkarılmış olduğu hususunda ikna olan İngiliz polisi, eseri elinde bulunduran kişi ile görüşerek eserin iadesine aracılık etti.


İkinci Eser Bonham’s Müzayede Evi’nde Bulundu


Yine İngiltere’de bulunan Bonham’s Müzayede Evi’nde ise, Anadolu kökenli olan ve MÖ 2 . ila 3. bine tarihlendirilen, iki adet boğa tarafından çekilen bir araba modelinin satışa çıkarıldığı tespit edildi.


Söz konusu eserin benzerlerinin Şanlıurfa Müzesi koleksiyonunda olduğunun tespit edilmesi üzerine, bu alanda yayınları bulunan Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu ile irtibata geçilerek eserin kökenine ilişkin bir rapor hazırlanması talep edildi.


Hazırlanan rapor, Kültür ve Turizm Bakanlığı Londra Kültür ve Tanıtma Müşavirliğine iletildi ve Müzayede Evi’nden eserin satışının durdurulması talep edildi. Müzayede Evi ilk girişimi reddedince Müşavirlik, İngiliz polisi ile irtibata geçti ve eserin satışının durdurulması konusunda destek istedi.


Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün ve Londra Kültür ve Tanıtma Müşavirliğinin girişimleri sonucunda satıştan çekilen eserin sahibi ile Müzayede Evi kanalıyla temasa geçildi. Kişi, eser üzerindeki mülkiyet hakkından vazgeçti ve eserin Türkiye’ye iadesi kabul edildi.


Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenecek


Her iki eser de 15 Şubat tarihinde Türkiye’ye getirildi. Kültür varlıklarının Türkiye’ye geri kazandırılmasında, taşınma sürecini Türk Hava Yolları ücretsiz olarak gerçekleştirdi.


Eserler, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılacağı lansman ile basına tanıtıldı ve Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesinde sergilenmeye başlanacak.
 

sandalci14

Operatör
Katılım
8 Ocak 2019
Mesajlar
1,253
Tepkime puanı
1,158
Puanları
17
Yaş
48
Konum
ankara
İngiltere, Hattilere Ait Gaga Ağızlı Testiyi Türkiye’ye İade Etti

On yıllar önce yasadışı bir şekilde Türkiye’den yurtdışına kaçırılan ve Hattilere ait olduğu belirlenen altın gaga ağızlı testi iade edildi. MÖ 3. binyılın ikinci yarısına tarihlenen eser, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmeye başlandı.


Hattiler dönemine ait altın gaga ağızlı testinin iade töreni, Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde yapıldı. Yaklaşık 4.250 yıllık testi, Gilbert Sanat Vakfı tarafından, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne iade edildi.


Gaga ağızlı testi, Gilbert Vakfının kurucusu Sir Arthur Gilbert tarafından 1989 yılında Los Angeles’ta satın alınmıştı. Daha sonra eser, Victoria and Albert Müzesi’ne korunması amacıyla emanet edildi. Uzun yıllar bu müzede muhafaza edildikten sonra, Gilbert Vakfı tarafından bir köken araştırılması yapılması istendi. Bu süreçte, esere ilişkin fotoğraf ve kimyasal veriler, Türkiye Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne iletildi.



Anadolu Medeniyetleri Müzesi uzmanları, eseri Alacahöyük ve Mahmatlar buluntuları ile karşılaştırdı ve stilistik olarak eserin Hatti dönemine ait bir kültür varlığı olduğunu doğruladı. Esere ilişkin metal bileşen verilerinin kıyaslamaları ise bakanlığa bağlı Ankara Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı uzmanlarınca yapıldı. Bochum Üniversitesi akademisyenlerinden maden uzmanı Prof. Dr. Ünsal Yalçın tarafından da sonuçlar teyit edildi.


Kültür varlıklarının korunmasına ilişkin hukuki dayanakların ve bilimsel verilerin Gilbert Vakfı Mütevelli Heyetine sunulmasından sonra Vakıf, eserin ait olduğu topraklara iadesine karar verdi.


Eserin Anadolu Medeniyetleri’nde sergileneceğini belirten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, “Karşılıklı görüşmelerimiz sonucunda bu eserin sergilenmesi ve korunması için en doğru adres olarak, muhafaza ettiği muhteşem Hatti koleksiyonuyla Anadolu Medeniyetleri Müzemizi uygun gördük.” dedi.


Altından üretilmiş gaga ağızlı testinin törensel niteliğinin, eserin işçiliğinden anlaşılabildiğini belirten Bakan Ersoy, “Belki bir mezar hediyesi olarak toprağa konulmuş olan bu eser, kimliği belirsiz kişilerce bağlamından koparılmıştır. Ancak eserin kökeni belli olduktan sonra geri dönüş hikâyesi başlamış; bu kültürel miras, bağlı bulunduğu ve ait olduğu topraklara geri dönmüştür.” dedi.


Gilbert Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Nicholas Coleridge, törende yaptığı konuşmada, testinin türüne ait eşsiz bir parça olduğunu söyledi. Eskiden eserlere ait soruların çok az sorulduğu fakat şu anda parçaların nereden geldiğini bilmenin kendileri için çok önemli olduğunu belirten Coleridge, söz konusu testinin yuvasına dönmesinden ve testiyi teslim etmekten mutluluk duyduğunu söyledi.


Kültür varlıklarının korunma anlayışının yalnız devlet adımları ve kanunları ile gerçekleşemeyeceğini belirten Bakan Ersoy, “Halkımızın, kültür varlıklarının korunmasına en büyük katkıyı sağladığına inanıyorum. Bu çabaların bazı kötü niyetli kişilerce zarar görmesinin önüne de hep beraber geçmeliyiz. Kaçak kazıların önlenmesi için el ele vermeli, şüpheli her durumu, Bakanlığımıza veya kolluk kuvvetlerimize haber vermeliyiz.” dedi.


(ARKADAŞLAR İZİNSİZ KAZI YAPMAYALIM, TESADÜF BİŞEYLER BULURSAK MÜZEYE GÖTÜRELİM ALICI ARAMAYALIM. YÜZDE 90 TAKİBE TAKILIP YAKALANIRSINIZ YADA SATSANIZ BİLE BAŞINIZ DERDE GİRER MÜZEDEN HAKKINIZI ALIRSINIZ. GÖRÜYORSUNUZ ENİNDE SONUNDA ORTAYA ÇIKIYOR)
 

sandalci14

Operatör
Katılım
8 Ocak 2019
Mesajlar
1,253
Tepkime puanı
1,158
Puanları
17
Yaş
48
Konum
ankara
Ekli dosyayı görüntüle 298452

29 EKİME DOĞRU...
Destan yazmışlarmış...
Destan nedir bilirmisin son erine kadar şehit olan 57. Alaydır..
ne olursa olsun düşman Çanakkale'yi geçmemeli diyen müstahkem mevkii kumandanı Albay Selahaddin Ali dir...
276 kiloluk mermiyi sırtlayıp namluya süren Seyit Onbaşı dır. Gelibolu dur, kilitbahir dir, seddülbahir dir, Anafartalar dır, conkbayırıdır...
Parmağının koptuğunu hissetmeyip komutanım tetik basmıyor diyen yiğittir. Müttefik donanmasını boğazın sularına gömen nusrettir. Vatan uğruna can veren geri dönmeyi düşünmeyen 250 bin mehmettir. Ege denizini kanıyla kırmızıya boyamaktır...
Eğer sen Türksen kendine destan aramayacaksın. Senin dedelerin 100 yıl evvel destan yazdı zaten...
TÜM ŞEHİTLERİMİZİN RUHU ŞAD OLSUN..
🙏

Alıntıdır
 

sandalci14

Operatör
Katılım
8 Ocak 2019
Mesajlar
1,253
Tepkime puanı
1,158
Puanları
17
Yaş
48
Konum
ankara
Ekli dosyayı görüntüle 298454
Ekli dosyayı görüntüle 298455
Ekli dosyayı görüntüle 298456

📍
Perre Antik Kenti/Adıyaman
🏛️
Adıyaman Merkez Örenli ( Pirin ) mahallesindedir. Kommagene Krallığının beş büyük antik kentinden birisidir. Başkent Samosata ile Melitene (Malatya ) arasında yer alan bir uğrak yeridir.
Antik Roma kaynaklarında suyunun güzelliğinden bahsedilmekte olup, kervanlar, yolcular ve ordular tarafından dinlenme yeri olarak kullanıldığı anlatılmaktadır.
⛲
Bahsedilen suyun aktığı Roma Çeşmesi halen kullanılmaktadır. Bizans döneminde de önemini korumuştur.Bu antik kent’in İznik’te toplanan İncil Konsil’ine temsilci göndermesi aynı zamanda dini bir merkez olduğunu da göstermektedir.
Antik kentte en dikkat çeken kalıntılar Örenli mahallesi girişinde yer alan Kaya Mezarlarıdır.
🪦
Kayalıklar içine oyularak yapılmış oda mezarlar harika bir görünüm oluşturmaktadır.
👍
😉
 

sandalci14

Operatör
Katılım
8 Ocak 2019
Mesajlar
1,253
Tepkime puanı
1,158
Puanları
17
Yaş
48
Konum
ankara
Kütahya’da Tanrı Aphrodite ve Dionysos Heykel Başları Bulundu

Kütahya’da yer alan Aizanoi Antik Kenti’nde sürdürülen kazı çalışmalarında, Aphrodite ve Dionysos heykellerinin başları bulundu.


Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesindeki Aizanoi Antik Kenti’nde, çay yatağında yürütülen kazı çalışmalarında, mitolojide aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite ile şarap tanrısı Dionysos heykellerine ait başlar ortay çıkarıldı.


2012 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne kaydedilen ve Anadolu’daki en iyi korunmuş Zeus Tapınağı’na ev sahipliği yapan Aizanoi Antik Kenti’nde, Roma dönemindeki inanç sistemi hakkında önemli bilgiler sağlayan buluntular ortaya çıkıyor.



Kazı koordinatörü Prof. Dr. Gökhan Coşkun, antik çağda ‘Penkalas’, günümüzde ise ‘Kocaçay’ olarak bilinen çay yatağında kazıların sürdüğünü söylüyor.


“Çay üstünde beş köprünün olduğunu biliyoruz. Bunlardan birinin ahşap köprü olduğunu antik yazarlar bildiriyor. Bu köprülerden birinin restorasyonu bitirildi, birinin de devam ediyor. Diğerinin ise kazısına başlandı.”


Yıkılmış ve oldukça harap durumdaki köprünün de ayaklarını ortaya çıkarmaya başladıklarını belirten Coşkun, çay yatağındaki kazılar sırasında iki önemli heykel başlı bulduklarını söylüyor.


“Çaydaki kazı esnasında bizim için sürpriz olan buluntularla karşılaştık. Bunlar büyük boyutlu mermer heykellere ait başlardı. Bunlardan biri yaklaşık 50 santimetre yüksekliğindeki, aşk ve güzellik tanrıçası olarak bilinen Aphrodite heykel başı. Diğeri ise mitolojide şarap tanrısı olarak bilinen 45 santimetre yükseklikte Dionysos heykel başı. Daha önceki çalışmalarımızda genellikle heykellerin gövdelerini tespit ederken açıkçası hiç baş bulamıyorduk. Bu heykel başlarıyla karşılaşmamız bizi oldukça sevindirdi.”


Heykel başlarının Roma dönemindeki inanç sistemi konusunda bilgiler verdiğini belirten Coşkun, “Antik Yunan tanrıları Aphrodite ve Dionysos’un isim değiştirerek Roma döneminde de varlığını sürdürdüğünü biliyoruz. Antik Yunan’daki çok tanrılı kültürün Roma döneminde de önemini kaybetmeden uzunca süre var olduğunu göstermesi açısından bizim için önemli bulgular. Elde edilen bulgular, bölgede bir heykel atölyesi olabileceğini düşündürüyor.” diyor.


Aizanoi Antik Kenti’nde geçtiğimiz Ağustos ayında da sağlık tanrıçası Hygieia’nın heykeli bulunmuştu. Ancak mermerden yapılmış Hygieia heykelinin başı kırıktı. Hygieia, Yunan ve Roma mitolojisinde sağlık tanrısı Asklepios’un kızı sağlık ve temizlik tanrıçası olarak biliniyor.


Aizanoi Antik Kenti


Aizanoi kenti, antik Frigya’ya bağlı olarak yaşayan Aizanitis’lerin ana yerleşim merkeziydi. Zeus Tapınağı çevresinde yapılan kazılarda, MÖ 3.000 yıllarına ait yerleşim izleri açığa çıkarıldı. Helenistik dönemde bu bölge değişimli olarak Bergama’ya ve Bithynia’ya bağlı iken, MÖ 133’de Roma egemenliğine girdi.


Zeus Tapınağı, Stadyum-Tiyatro kompleksi ve Macellum’u ile Roma döneminde önemli kentlerden biriydi. Bir tepe üzerine kurulmuş olan ve şehrin önemli dinsel yapısı olarak görülen Zeus Tapınağı dünyanın en iyi korunmuş Zeus tapınaklarından biri.


Şehrin kuzeyinde 13.500 kişi kapasiteli stadyum ve 20.000 kişi kapasiteli tiyatronun bir kompleks şeklinde yapılması antik dönemde Aizanoi’den başka hiçbir yerde görülmezken, MS 2. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen Aizanoi Macellum’u ise dünyanın bilinen ilk borsalarından biri.


Kütahya’da Sağlık Tanrıçası Hygieia Heykeli Bulundu

Kütahya’da yer alan Aizanoi Antik Kenti’nde sürdürülen kazı çalışmalarında, sağlık tanrıçası Hygieia’nın heykeli bulundu.


Agoranın Batı ve Güney kanadındaki sütunlu galeriler ve bunların ardındaki dükkanları ortaya çıkarmaya çalıştıklarını belirten Dumlupınar Üniversitesi’nden Kazı koordinatörü Prof. Dr. Gökhan Coşkun, bu kapsamda sütunlu galerilerin akslarını ortaya çıkarmaya başladıklarını söylüyor.


Agoranın güney kanadında, sütunlu galerinin içinde bir heykel bulduklarını belirten Coşkun, “Yunan ve Roma mitolojisinde sağlık tanrısı Asklepios’un kızı sağlık ve temizlik tanrıçası olarak bilinen Hygieia’ya ait heykel bulduk.” diyor.


Mermerden yapılmış Hygieia heykelinin başı kırık olarak bulundu. Günümüze kadar sağlam şekilde ulaşamayan heykel, mevcut haliyle yaklaşık bir insan boyutunda.


Hygieia, Yunan dininde sağlık tanrıçasıydı. Kültünün en eski izleri, tıp tanrısı Asklepios ile birlikte tapınıldığı Korint’in batısındaki Titane’de yer alıyor. İlk başta Hygieia ile Asklepios arasında özel bir ilişki yoktu, ama zamanla Hygieia onun kızı olarak görülmeye başlandı; Ancak daha sonra edebiyatta karısı olarak söz edildi. Hygieia kültü onunla eşzamanlı olarak yayıldı ve MÖ 293’te Epidaurus’tan Roma’ya tanıtıldı ve yavaş yavaş Salus ile özdeşleştirildi.


Daha sonraki zamanlarda Hygieia ve Asklepios koruyucu tanrılar oldular. Hygieia’nın hayvanı, bazen elinde tuttuğu bir tabaktan su içerken gösterilen bir yılandı.


Coşkun, “Daha önce Aizanoi’de yapılan çalışmalarda yine Hygieia ile ilgili buluntular ele geçmişti. Bu durum ise bize Aizanoi’de Roma döneminde sağlık kültüyle ilişkili birtakım yapılaşmaların, binaların olabileceğini düşündürüyor. Bu açıdan, bulduğumuz Hygieia heykelinin önemli olduğunu söyleyebilirim.” diyor.


Aizanoi Antik Kenti


Aizanoi kenti, antik Frigya’ya bağlı olarak yaşayan Aizanitis’lerin ana yerleşim merkeziydi. Zeus Tapınağı çevresinde yapılan kazılarda, MÖ 3.000 yıllarına ait yerleşim izleri açığa çıkarıldı. Helenistik dönemde bu bölge değişimli olarak Bergama’ya ve Bithynia’ya bağlı iken, MÖ 133’de Roma egemenliğine girdi.


Zeus Tapınağı, Stadyum-Tiyatro kompleksi ve Macellum’u ile Roma döneminde önemli kentlerden biriydi. Bir tepe üzerine kurulmuş olan ve şehrin önemli dinsel yapısı olarak görülen Zeus Tapınağı dünyanın en iyi korunmuş Zeus tapınaklarından biri.


Şehrin kuzeyinde 13.500 kişi kapasiteli stadyum ve 20.000 kişi kapasiteli tiyatronun bir kompleks şeklinde yapılması antik dönemde Aizanoi’den başka hiçbir yerde görülmezken, MS 2. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen Aizanoi Macellum’u ise dünyanın bilinen ilk borsalarından biri.
 

Karabulut

Operatör
Katılım
26 Nis 2016
Mesajlar
1,239
Tepkime puanı
852
Puanları
17
İngiltere, Hattilere Ait Gaga Ağızlı Testiyi Türkiye’ye İade Etti

On yıllar önce yasadışı bir şekilde Türkiye’den yurtdışına kaçırılan ve Hattilere ait olduğu belirlenen altın gaga ağızlı testi iade edildi. MÖ 3. binyılın ikinci yarısına tarihlenen eser, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmeye başlandı.


Hattiler dönemine ait altın gaga ağızlı testinin iade töreni, Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde yapıldı. Yaklaşık 4.250 yıllık testi, Gilbert Sanat Vakfı tarafından, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne iade edildi.


Gaga ağızlı testi, Gilbert Vakfının kurucusu Sir Arthur Gilbert tarafından 1989 yılında Los Angeles’ta satın alınmıştı. Daha sonra eser, Victoria and Albert Müzesi’ne korunması amacıyla emanet edildi. Uzun yıllar bu müzede muhafaza edildikten sonra, Gilbert Vakfı tarafından bir köken araştırılması yapılması istendi. Bu süreçte, esere ilişkin fotoğraf ve kimyasal veriler, Türkiye Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne iletildi.



Anadolu Medeniyetleri Müzesi uzmanları, eseri Alacahöyük ve Mahmatlar buluntuları ile karşılaştırdı ve stilistik olarak eserin Hatti dönemine ait bir kültür varlığı olduğunu doğruladı. Esere ilişkin metal bileşen verilerinin kıyaslamaları ise bakanlığa bağlı Ankara Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı uzmanlarınca yapıldı. Bochum Üniversitesi akademisyenlerinden maden uzmanı Prof. Dr. Ünsal Yalçın tarafından da sonuçlar teyit edildi.


Kültür varlıklarının korunmasına ilişkin hukuki dayanakların ve bilimsel verilerin Gilbert Vakfı Mütevelli Heyetine sunulmasından sonra Vakıf, eserin ait olduğu topraklara iadesine karar verdi.


Eserin Anadolu Medeniyetleri’nde sergileneceğini belirten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, “Karşılıklı görüşmelerimiz sonucunda bu eserin sergilenmesi ve korunması için en doğru adres olarak, muhafaza ettiği muhteşem Hatti koleksiyonuyla Anadolu Medeniyetleri Müzemizi uygun gördük.” dedi.


Altından üretilmiş gaga ağızlı testinin törensel niteliğinin, eserin işçiliğinden anlaşılabildiğini belirten Bakan Ersoy, “Belki bir mezar hediyesi olarak toprağa konulmuş olan bu eser, kimliği belirsiz kişilerce bağlamından koparılmıştır. Ancak eserin kökeni belli olduktan sonra geri dönüş hikâyesi başlamış; bu kültürel miras, bağlı bulunduğu ve ait olduğu topraklara geri dönmüştür.” dedi.


Gilbert Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Nicholas Coleridge, törende yaptığı konuşmada, testinin türüne ait eşsiz bir parça olduğunu söyledi. Eskiden eserlere ait soruların çok az sorulduğu fakat şu anda parçaların nereden geldiğini bilmenin kendileri için çok önemli olduğunu belirten Coleridge, söz konusu testinin yuvasına dönmesinden ve testiyi teslim etmekten mutluluk duyduğunu söyledi.


Kültür varlıklarının korunma anlayışının yalnız devlet adımları ve kanunları ile gerçekleşemeyeceğini belirten Bakan Ersoy, “Halkımızın, kültür varlıklarının korunmasına en büyük katkıyı sağladığına inanıyorum. Bu çabaların bazı kötü niyetli kişilerce zarar görmesinin önüne de hep beraber geçmeliyiz. Kaçak kazıların önlenmesi için el ele vermeli, şüpheli her durumu, Bakanlığımıza veya kolluk kuvvetlerimize haber vermeliyiz.” dedi.


(ARKADAŞLAR İZİNSİZ KAZI YAPMAYALIM, TESADÜF BİŞEYLER BULURSAK MÜZEYE GÖTÜRELİM ALICI ARAMAYALIM. YÜZDE 90 TAKİBE TAKILIP YAKALANIRSINIZ YADA SATSANIZ BİLE BAŞINIZ DERDE GİRER MÜZEDEN HAKKINIZI ALIRSINIZ. GÖRÜYORSUNUZ ENİNDE SONUNDA ORTAYA ÇIKIYOR)
Ustam müze ne zaman veriyor Hakkını süreç nedir
 

sandalci14

Operatör
Katılım
8 Ocak 2019
Mesajlar
1,253
Tepkime puanı
1,158
Puanları
17
Yaş
48
Konum
ankara
heyet belirliyor fazla surmuyor.yinede once kayit tutup on arastirma yapmaklazim.
 
Üst