Kıssadan Hisse

The Thing

C*
Süper Moderatör
Katılım
27 May 2017
Mesajlar
4,609
Tepkime puanı
6,935
Puanları
24
Adam koca bir danayı kurban kesti ve büyük bir ateş yaktı, kızına dedi ki:
'' Kızım, sevdiklerimizi ve komşularımızı çağır ve gelip bizimle oturup et yesinler ..."
Kızı bağırdı: ′′ Evimizde yangın çıktı yetişin ahali Evimizdeki bu yangını söndürmemize yardım edin!".
Birkaç dakika içinde bunu duyan bir grup insan yangın söndürmek için yardım etmeye koşup evlerine geldiler.
Diğer komşular akrabalar bu feryadı duymamış gibi davrandılar feryada kulak tıkadılar.
Yardıma gelenler Kurban kesen aileninkurban etinden yiyip içtiler karınlarını doyurdular giderkende elerine birer parça et verildi.
Baba şaşkın’dı kızına döndü ve dedi ki:
'' Kızım Gelen insanlar, tanımam, daha önce hiç görmedim, Kızım yangın var dedin bağırdın peki sevdiklerimiz, dostlarımız ve meslektaşlarımız nerede?".
Kızı gözleri dolu dolu dedi ki:
'' Evimizdeki yangını söndürmeye yardım etmeye gelmeyenler bizi yangına terkederler Bizim dostumuz arkadaşımız aile akrabamız değillermiş demekki dedi.
Komşu olup dost akraba olmayı dostluk yapmayı Cömertliği ve misafirperverliği hak edenler bunlarmış demek ki baba dedi".
Sonuç: Bir felaket anında kim yanınızda değilse, ona dost, kardeş akraba aile demeyin...
Çünkü bunlar, sizin yüzünüze gülen nezaketinizi, cömertliğinizi hak etmeyenlerdir...
 

The Thing

C*
Süper Moderatör
Katılım
27 May 2017
Mesajlar
4,609
Tepkime puanı
6,935
Puanları
24
ÖLECEĞİN GÜN İÇİN TELAŞLANMA!
Onca değer verdiğin bedeninin başına neler gelecek diye kaygılanma!
Ne olacak, nasıl olacak diye hiç üzülme!
Çünkü Müslüman kardeşlerin senin için gerekenleri yapacaklar :
1- Elbiselerini bedeninden çıkaracaklar.
2- Bedenini yıkayıp gusledecekler.
3- Yeni elbisen olan kefeni bedenine giydirecekler.
4- Evinden dışarı çıkaracaklar.
5- Ve yeni evine, kabre götürecekler.
6- Cenaze merasimin için birçokları işlerini bırakıp gelecekler.
7- Özel eşyalarını toplayacaklar.
Elbiselerin, çanta ve ayakkabıların, ne varsa hepsini seçip ayıracaklar;
Muvaffak olurlarsa onları sadaka olarak fakirlere dağıtacaklar…
Emin ol, sen öldükten sonra kimse işini gücünü bırakıp senin hasretini çekmeyecek.
İşler ve ticaret kaldığı yerden devam edecek.
Senin görevin bir başkasına devredilecek.
Malın ve servetin bölüşülecek, mirasçıların hepsini sahiplenecek.
Sen ise kazandığın o malların hepsinden tek tek hesaba çekileceksin.
Öldükten sonra senden
Alınacak ilk şey adındır.
O nedenle öldüğünde sana
“cenaze” derler; kimse seni isminle çağırmaz.
Sana namaz kılmak için geldiklerinde, adını sormaz,
“Cenaze nerede?” diye sorarlar.
Omuzlarında taşıdıklarında ve defnettikleri zamanda da adını söylemez,
Cenazeyi tutun derler…
O hâlde, dikkatli ol;
soy, nesep, milliyet, para ve makam seni aldatmasın…
Bu dünya ne kadar değersiz, karşılaşacaklarımız ise ne kadar da büyük ve
Korkunç!
Öldükten sonra senin için üç tür üzüntü olur:
1- Seni biraz tanıyanlar,“Yazık !” derler.
2- Seni daha fazla tanıyan dost ve arkadaşların birkaç saat veya en fazla birkaç gün üzülür, sonra da
Şakalarına ve gülüşlerine devam ederler.
3- Yokluğunu ve ayrılık acısını derinden hisseden ailen ise birkaç hafta, birkaç ay veya en fazla bir yıl üzüntünü yaşarlar,
Sonra da seni kendi hatıralar arşivine atarlar.
İşte bu şekilde senin halk arasındaki öykün son bulur.
Güzelliğin, sağlığın, çocukların, evin, eşin, malın ve mülkün ne varsa hepsi elinden çıkar ve gerçek
öykün başlar.
Yani ahiret hayatın…
Peki, ölüm için, kabir için, ahiret içi ne kadar hazırız. ?
Bu, üzerinde durmamız ve çokça düşünmemiz gereken bir gerçektir.
Bu mübarek aylar ve kabul edilen dualar hürmetine bizleri affet, kabir ve cehennem azabından koru.
Yolculukta yardım et bizlere ALLAH’ım! ÂMİN

 

The Thing

C*
Süper Moderatör
Katılım
27 May 2017
Mesajlar
4,609
Tepkime puanı
6,935
Puanları
24
İbretlik...


BİR ANLIK ÖFKE VE GİDEN 13 YIL
Bugün trafikte selektör yapma kavgası yüzünden girdiği cezaevinden 13. Yılında tahliye olmuş birisi ile konuşma fırsatı buldum.
2008 senesinde selektör yapma tartışması üzerine karşılıklı küfürleşiyor daha sonra ikisi de aracından iniyor.
karşı taraf ince bir sopayla yaklaşıyor diğeri de keser ile araçtan iniyor ve o an bir anlık sinirle kafasına vurması ile 8 saat sonra karşı taraf vefat ediyor ve ölüme sebep olan abi şunu söylüyor ; o an münakaşaya girmek için hevesli davranmayıp yoluma baksaydımve 2 ay sonra birisi bana sen bundan iki ay önce trafikte böyle bir tartışma yaşamışsın deseydi inan hatırlaması bile zor olacak bir mesele için 13 senem dört duvar arasında boşa gitti, ömrüm gitti ve ölümüne sebep olduğum insanın aileside dağıldı gitti.
O gün o olaydan iki saat önce anaokuluna bıraktığım oğlum şimdi üniversiteye gidiyor ve ben onun en güzel zamanlarında en çok yanında olmam gereken zamanlarda bir anlık öfke sebebiyle kapalı duvarlar arasında yıllarımı boşa heba ettim. Paraları olmadığı için eşimi ve çocuğumun sefalete mahkum ettim. Şu anda da hala ekonomik çöküntüdeyiz iş de bulamıyorum.
Özgürlüğünüze mal olacak her şeyden uzak durun bir kötülük görmüş iseniz hukuki yolları tercih edin,şu 3 günlük ömrü bir de parmaklık arkasına sığdırmayın bırakın hata yapan yapsın sizin dövmenizle trafik kültürü düzelmeyecek ve trafikte her gün adam dövseniz günde 10 tane adam döversiniz belki de ölen taraf siz olursunuz. Trafik de kimseyle kavga etmeyin. Mesele dayak atmak ya da kavgadan korkmak meselesi değil haklı ve güçlü de olsanız sonu hüsran olabiliyor. Evinizden içeri girdiğinizde evladınıza, annenize, babanıza, eşinize özgürce sarılmanın verdiği keyif ya da hala yaşıyor olmanın güzelliği Trafikte haklı olmaktan çok daha keyiflidir!"

(Alıntı)
 

sandalci14

Operatör
Katılım
8 Ocak 2019
Mesajlar
1,253
Tepkime puanı
1,158
Puanları
17
Yaş
48
Konum
ankara
emeğine sağlı ustam güzel kıssa, ( japonun biri türk kültürünü araştırmak için türkiyeye gelmiş,japonyaya döndüğünde izlenimlerini aktarmış :''türkler öyle iyi insanlardırki yolda kalanı bırakmazlar evlerinde ağırlarlar, yedirirler içirirler hatta kendi yatağını size tahsis ederler fedakar cefakar bir millettir açım de doyururlar bir haksızlığa uğrasan ölümüne yanınızda dururlar dünyada hiçbir millette bulamayacağın iyiliği bulursun. ancak aynı türklerle trafikte asla karşı karşıya gelmeyeceksin....'' yani trafikte maalesef başka bir insan oluyoruz,hep bir acelemiz oluyorda insanlar bizi engelliyor gibi algılıyoruz normalde kavgaya etmek aklımızdan geçmesede trafik için bir şey oluyor olay kontrolsüz büyüyor,yan yattı çamura battı,el kol hareketi yok sen ne hareketi çektin derken maalesef şeytan dolduruyor).
 

dardanos

Bakmakmı görmekmi
Süper Moderatör
Katılım
28 Ocak 2018
Mesajlar
1,364
Tepkime puanı
2,012
Puanları
23
Yaş
63
Gerçekten üzücü bir durum sevgili ustam .Hem o ceza yatan arkadaş ve ailesi için hemde diğer dağılan ve hayatını kaybedenin ailesi için.
Evet bizler nefsimize hakim olmalıyız. Sevgili peygamberimiz savaşdan döndükleri vakit asıl savaş şimdi başlıyor buyurduklarında merak edenler sormuşlar . Ya resullullah daha yeni savaşdan döndük bu savaşda ne dir kiminledir. Sevgili peygamberimiz buyurmuşlarki bu savaş en büyük savaşdır rakibimiz nefsimizdir. nefis ile yapılan savaş en büyük savaşdır. Onu öldüremeyiz . Ancak ıslah ederiz. Çünki nefisler ölmez sadece terbiye edilir. İşte bizler bir anlık öfke ile nefsimize uyup bazen böyle kötü durumlara düşebiliriz. Yüce ALLAH cc cümlemizi kötü nefse uymaktan uzak eylesin inşallah. Bizlere sabırlı davranmayı olaylara mümkin mertebe hoş görü ile yaklaşmayı karşımızdakilerede haktan bir parça olduğunu unutmadan yaklaşmayı nasip eylesin. Ve İnşallah o kardeşimiz ve ailesi ve diğer ailede bir an önce toparlanırlar ve ALLAhın izni ile eski durumlarına dönerler. ALLAH cc büyüktür .
 

The Thing

C*
Süper Moderatör
Katılım
27 May 2017
Mesajlar
4,609
Tepkime puanı
6,935
Puanları
24
ORUÇLU MUSUNUZ?
Bir kaç genç Ramazan ayında yaşlı birinin kuytu bir köşede gizliden yemek yediğini görürler..
Alay ederek ;
''Hayırdır oruçlu değil misin dede''
Yaşlı adam : ''Tabi ki oruçluyum sadece su içip yemek yiyorum''
Gençler gülerek,
''Gerçekten mi'' derler ..
Yaşlı adam : ''Gerçekten tabi ;
Yalan söylemiyorum ...
Kimseye kötü gözle bakmıyorum ...
Kimseyle alay etmiyorum..
İsrâf etmiyorum ...
Helalden kazanıp, helalinden yiyip içiyorum, haram yemiyorum…
Kimsenin malına göz dikmiyorum…
Kul hakk yemiyorum…
Kimsenin gizlisinin saklısının ardına düşmüyorum ..
Gıybet etmiyorum ...
Kimseye haset etmiyorum, kin gütmüyorum…
Kimseye yukardan bakmıyorum, kibirlenip böbürlenmiyorum…
Lakin bir hastalıktan dolayı
mideme oruç tutturamıyorum o kadar...''

Yaşlı adam bunları söyledikten sonra gençlere dönerek :
''Peki ya siz oruçlu musunuz !?''

Gençler utanarak başlarını önlerine eğip :
“Hayır dede biz oruçlu değiliz sadece midemize yemek girmiyor !!”

İnsan, bazen kendini de okumalı, hatta başkalarını yargılamadan önce kendini yargılamalı…

Oruç sadece aç kalmak değildir ve sadece yiyip içmemekten ibaret değildir, aslında bir ay da sürmez; Oruç bütün bir yıla yayılması gereken ve vücudun bütün azalarının katılacağı ömürlük bir ibadettir.

Ne mutlu gerçekten oruç tutabilenlere…

-Alıntı-
 

The Thing

C*
Süper Moderatör
Katılım
27 May 2017
Mesajlar
4,609
Tepkime puanı
6,935
Puanları
24
Bir kral...

Bir kralın on vahşi köpeği vardı. Hata yapan hizmetçilerini veya muhaliflerini bunların önüne yem olarak atardı.
Kral bir gün hizmetçilerden birinin hatasına rast geldi ve bundan hiç hoşlanmadı. Bu yüzden hizmetçinin köpeklere atılmasını emretti.
Hizmetçi, “Sana on yıl hizmet ettim ve sen bana bunu mu yapıyorsun? Lütfen beni o köpeklere atmadan önce bana on gün verin!” dedi. Kral bunu kabul etti. Hizmetçi, köpeklere bakan bekçiye gitti ve ona önümüzdeki on gün boyunca köpeklere hizmet etmek istediğini söyledi.
Muhafız şaşırdı ama kabul etti ve hizmetçi köpekleri beslemeye, onları temizlemeye, yıkamaya ve onlara her türlü rahatlığı sağlamaya başladı. On gün dolduğunda kral, kölenin cezalandırılması için köpeklere atılmasını emretti. İçeri atıldığında, aç köpeklerin sadece hizmetçinin ayaklarını yaladığını görünce hepsi şaşırdı! Gördükleri karşısında şaşkına dönen Kral hizmetçiye dönüp “Köpeklerime ne oldu?” diye sordu. Bu soruyu ganimet bilen hizmetçi, “Köpeklere sadece on gün hizmet ettim, onlar da hizmetimi unutmadılar. Hâlbuki sana tam on yıl hizmet ettim ve sen bir hatamda her şeyi unuttun” der.
 
Üst